skip navigation
7 Temmuz tarihinde Nanami Kuramochi tarafından yayınlandı.

Japon Değişim Öğrencisinin Gözünden Türkiye

Merhaba. Sizlere Türkiye'de okuduğum Boğaziçi Üniversitesi'ndeki öğrencilik hayatımdan bahsetmek istiyorum.

Boğaziçi Üniversitesi, eski adı Robert Koleji olup, 1863 yılında kurulmuş ancak resmi olarak 1971 yılında bugünkü adıyla kurulmuştur. İstanbul'da yer alan bir devlet üniversitesidir.

Aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi, üniversiteden güzel İstanbul Boğaz'ını görebilirsiniz. Üniversite’nin Güney Kampüsü, hem sınıf olarak kullanılan hem de öğrencilerin ve sokak hayvanlarının dinlendiği geniş bir çimenliğe sahiptir.

Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dili Türkçedir, ancak Boğaziçi Üniversitesi'nin eğitim dili İngilizcedir. 2022 bahar sınıfı, COVİD-19 nedeniyle online ve yüz yüze hibrit eğitim modeli ile gerçekleştirildi.

Sizlere beni şaşırtan birkaç şeyden bahsedeceğim;
  1. Öğrencilerin çoğu derslere gelmiyor. (Belki de kendi kendine çalışıyorlar?) Normalde derslere her seferinde yaklaşık 13 öğrenci gelmesine rağmen, ara sınav ve final sınavlarına yaklaşık 130 öğrenci gelirdi.
  2. Sınav sonuçları tüm öğrencilere duyurulur. (Öğrenci kimlik numaralarına baktığımda üniversitede 8. yılı olan öğrenciler vardı, bu durum devlet üniversitelerinin ücretsiz olmasından mı kaynaklı?)
  3. Üniversitenin yemekhanesinde salata, çorba, ana yemekten oluşan set menü 5 TL. Dışarıda aynı menüyü 40 TL'ye alabilirsiniz.
  4. Rektör'e karşı devam eden protestoların nedeniyle Boğaziçi Üniversitesi'nin kapısında sürekli polis bekliyor. Öğrenciler, üniversitenin kapısındaki görevlilere öğrenci kimlik kartlarını göstererek üniversiteye girebiliyorlar.
*Sınıfla ilgili tecrübe ettiğim şeyler yaygın olmayabilir ve öğretmene ve sınıfa bağlı olarak değişebilir.

Değişim ve Erasmus öğrencilerinin yaklaşık Almanya'dan geliyor, geri kalanı ise Fransa, İtalya ve Fas gelmektedir. Öğrencilerin çoğu Avrupa'dandı ve Asya ülkelerinden çok az öğrenci vardı.

Boğaziçi Üniversitesi, ikinci yabancı dil olarak Japonca dersleri vermektedir, Ayrıca Boğaziçi Üniversitesi’nde Japon ve Türk öğrenciler arasındaki değişimi destekleyen "Nitto kai" adlı bir öğrenci organizasyonu bulunmaktadır. Üyelerle birlikte akşam yemeği yerdik ve baharda kiraz çiçeklerini görmek için İstanbul'daki Japon bahçesine giderdik. Mayıs ayında, Japon yemeklerini tanıtmak için bir etkinlik düzenlemek için Nitto kai ve diğer yemek pişirme kulüplerininde işbirliği ile Türkiye'de bulunan malzemelerle kolayca pişirilebilen Japon yemeklerinden Okonomiyaki ve Onigiri yaptık. Türkiye’deki malzemelerle Japonya'daki tadı yakalamaya çalışarak nasıl pişirileceğini basitçe anlatmaya çalıştım. Yemeklerin beğenilmesi ve lezzetli olduğunu duymak beni çok mutlu etti.

Üniversitenin diğer anıları arasında, son sınavdan sonra sınıf arkadaşlarımla yemek partileri yaptık ve Ramazan ayında üniversitede iftara katıldım. Dersten sonra tatlı ve çay alıp sınıf arkadaşlarımla çimlere oturup konuşmayı veya voleybol oynamayı severdim. Biz voleybola 5 kişi ile başlasak bile oyunun ortasında bize katılan yabancılar hep vardı ve biz farkına varmadan 10 kişi oluyorduk :)

Sadece bir dönem süren üniversite hayatım çok hızlı geçti ama çok farklı insanlarla tanıştım ve çok heyecanlı günler geçirdim.